Prof. Dr. Adnan Güriz'e Armağan
Abstract
Modern toplumdaki hukuk düzeni, rolleri piyasaya dayalı (kapitalist) topluma uygun şekilde anayasal bir hükumetin kuvvetler ayrılığı ilkesine göre işleyen yargı erki tarafından yürütülür. Modernliğin erken döneminde piyasa esaslı ilişkilerin ve sınıf farklılığının belirleyiciliği altında, toplumsal alt-sistem olarak genel bir ahlak sistemi toplumsal ilişkileri yönetemez duruma geldi. Örüntülendirilmiş ilişkilere biz ahlaki bir karakter atfetsek de, ahlak kurallarının hukuk gibi, görünür şekilde bireyler ve toplumsal gruplar arasındaki karşılıklılığa dayandığı, tarafsızlığın değerlendirmeye dönük kriteri olarak adalet nosyonuyla dışa vurulan dışsal yaptırımlarla desteklendiği biçimindeki bir ortak özellik dikkati çeker. Bu noktadaki diğer bir problem, her ne kadar bazı felsefeciler erdem, ahlak kuralları ve hukuk arasında özdeşlik kurmaya, erdemliliği kurulu hukuka itaat etmeye indirgemeye eğilimli olsalar da, ahlak kurallarının toplumsal sistemi ile bireysel etik erdemler arasındaki zayıf veya bazı durumlarda gerilimli ilişkinin mevcudiyetidir. Hukuk düzeni ve bazı ahlak kurallarının rastlantısal olarak aynı yönde işlemesine ve ahlak aracılığıyla hukukun farz edilen meşruluğu hukuk felsefesinin alelumum araştırma konusu olmasına rağmen, hukuk dolaysız şekilde ahlaka indirgenebilir değildir. Herhangi bir kapitalist toplumun toplumsal yapısını dikkate alarak, hukuk, üretim biçimi tarafından nihai şekilde belirlenen ve felsefecilerin ahlak başlığı altında tartıştığı konulardan bağımsız şekilde ortaya çıkan özerk veya yarı-özerk ve kendine özgü depolitik bir iktidar sistemidir. Böylece hukukun iktidarı, siyasal iktidarla istikrarlı veya istikrarsız bir denge içinde olabilen şekilde, uylaşıma dayalı olmaya benzer bir toplumsal onaya dayanır.
Anahtar sözcükler: hukuk, ahlak, etik, hukuksal pozitivizm, depolitik.
Collections
- Kitapta Bölüm [13988]