• Türkçe
    • English
  • Türkçe 
    • Türkçe
    • English
  • Giriş
Öğe Göster 
  •   Açık Erişim Ana Sayfası
  • Avesis
  • Dokümanı Olmayanlar
  • Bildiri
  • Öğe Göster
  •   Açık Erişim Ana Sayfası
  • Avesis
  • Dokümanı Olmayanlar
  • Bildiri
  • Öğe Göster
JavaScript is disabled for your browser. Some features of this site may not work without it.

Tarihsel depremlerin saptanmasında arazi verileri ve tarihsel verileri ilişkilendirmeye bir örnek; Ganos Fayı depremleri

Yazar
ALPAR, Şaban Bedri
Altınok, Yıldız
Erturaç, Korhan
Yaltırak, Cenk
Üst veri
Tüm öğe kaydını göster
Özet
Tarihsel depremlerin saptanmasında başlıca çalışmalar hendek araştırmalarına dayanmaktadır. Bir çok tarihsel kayıt, sadece depremin bir bölgede hissedildiği veya etkilediği yerleşimlere göre bir depremin merkez üssünü vermektedir. Bir çok tarihsel depremin yeri de genellikle fayların kinematik özellikleri ve/veya geçmişte yaptığı atımlara dikkate alınarak yapılmaya çalışılmaktadır. Ganos Fayı bu tür çalışmaların yoğun olduğu Kuzey Anadolu Fayı’nın Saroz Körfezi ile Marmara Denizi arasındaki bir kesimidir. Ganos Fayı üzerinde yapılan araştırmalarda 1912 depreminin maksimum atımının 4.5±0.5 m civarında saptanmıştır. Bunun dışında çeşitli araştırmalarda gerçekleşen maksimum atımlar ± 0.5-1 metre civarında hatalar ile 10, 15, 20 gibi katları izlemektedir. Altınok vd. 2003, buldukları atımlara göre tarihsel depremleri, kayıtlar ile karşılaştırarak yılları GPS hızları ile kalibre etmiş ve hata sınırları içinde 1912 depreminden bir önceki depremin 1622-1677 yılları arasında bir zaman denk gelmesi gerektiğini önermişlerdir. Bu tarihler arasında bölgede sadece Barbaros yerleşimini yıkan bir deprem bulunmaktadır. Bu depremin neden Şarköy, Mürefte ve Gelibolu’da kayıt altına alınmadığı en önemli nedeni Köprülü sadrazamlığında fütuhatın tekrar başlaması ile Türk unsuları bölgede bulunamaması, Bizans artığı toplulukların ise sadece Barbaros’ta yaşaması, Gelibolu gibi halkın yaşamadığı savaşlar nedeniyle boş sayılan askeri gözlem noktalarında kayıt olmamasıdır. Bu depremin öncesinde yine elde bulunan 1912 atımıyla birlikte 9-10 metrelik toplam atımlara uygun tarihler 1395-1336 yılları arasına denk gelen 1354 depremi kaydına uygundur. Yunan araştırıcıların yayınladığı kayıtlara göre bu deprem, sadece Gelibolu’da değil Trakya’da etkindir. 1912, 1659 ve 1354 depremleri birbirinin ardılıdır. Bazı araştırmalar bölgede 1343 ve 1766 depremlerinin varlığını öne sürmektedir. Eğer 1912 ile 1766 arasında gecen 146 yılda 5 metre atım birikebiliyorsa KAF’ın hızının 30 mm/yıl kadar olması gerekir. Eğer bundan bir önceki deprem 1343 ise 1776 ile arasında 423 yılda 12.6 metre atım birikmesi gerekir. Eğer fay bu donemde 17 mm hızla çalışmış ise bu sefer 7.91 metre atım gerekmektedir. Bu tarihlerin bu durumda Ganos Fayı üzerinde tüm çalışanlar tarafından gözlemlenen atımlarla ilişkisi yoktur. Özetle 1776 ve 1343 depremleri öne sürüldüğü gibi Ganos Fayı üzerinde olabilecek depremler değildir.
Bağlantı
http://hdl.handle.net/20.500.12627/71776
Koleksiyonlar
  • Bildiri [64839]

Creative Commons Lisansı

İstanbul Üniversitesi Akademik Arşiv Sistemi (ilgili içerikte aksi belirtilmediği sürece) Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

DSpace software copyright © 2002-2016  DuraSpace
İletişim | Geri Bildirim
Theme by 
Atmire NV
 

 


Hakkımızda
Açık Erişim PolitikasıVeri Giriş Rehberleriİletişim
sherpa/romeo
Dergi Adı/ISSN || Yayıncı

Exact phrase only All keywords Any

BaşlıkbaşlayaniçerenISSN

Göz at

Tüm DSpaceBölümler & KoleksiyonlarTarihe GöreYazara GöreBaşlığa GöreKonuya GöreTürlere GöreBu KoleksiyonTarihe GöreYazara GöreBaşlığa GöreKonuya GöreTürlere Göre

Hesabım

GirişKayıt

Creative Commons Lisansı

İstanbul Üniversitesi Akademik Arşiv Sistemi (ilgili içerikte aksi belirtilmediği sürece) Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

DSpace software copyright © 2002-2016  DuraSpace
İletişim | Geri Bildirim
Theme by 
Atmire NV