ALEVİ-BEKTAŞİ TÜRKMEN GELENEĞİNDE SOSYAL DAYANIŞMA VE KARDEŞLİK KURUMU OLARAK “MUSAHİPLİK”
Abstract
Alevi-Bektaşi geleneğinin önemli kurumlarından biri musahipliktir. Bu uygulamanın kökeni
Kırklar Cemine, Medine kardeşlik anlaşmasına (muahede) ya da Gadir Hum hadisesine
dayandırılmakla birlikte özünü Hz. Peygamber ile Hz. Ali arasında gerçekleştirilen kardeşlik
meydana getirmektedir. İki talibin yolun kurallarına uyacaklarına dair söz vermeleri ve bunu
hayatlarının sonuna kadar uygulamaları şeklinde kabul edilen musahipliğin dinî, iktisadî,
sosyal ve ahlakî olmak üzere kendine özgü kuralları vardır. Bu çerçevede musahip olacak
iki talibin, birbirlerini çok iyi tanımaları, aynı toplumda yaşamaları, aynı dili konuşmaları,
toplumsal statü açısından denk ve birbirlerine karşı yardımsever olmaları, aralarında kan
bağının bulunmaması, çocukları arasında evliliğin yasak kabul edilmesi gibi pek çok kural
söz konusudur. Kökeninde Hz. Peygamber ile Hz. Ali arasında gerçekleştirilen kardeşliğin
olduğu musahiplik, Türkmenlerin kendi hayat şartlarına göre formüle ettikleri bir uygulama olarak görülebilir. Çeşitli Alevi topluluklarında yapılan alan araştırmaları musahiplik
uygulamalarının gelenek açısından büyük bir ehemmiyete sahip olduğunu ve bu kurumun
tarihî süreçte çok etkili bir şekilde kullanılmış olduğunu göstermektedir. Böyle olmasına
rağmen günümüzde unutulmaya yüz tutmuş bu kurumun, modern hayatın şartlarına göre
gözden geçirilip yeniden canlandırılması yaşadığımız topluma ayrı bir güç katacaktır. Bu
çalışmada musahiplik geleneğinin kökenine, gelenek açısından önemine, temel özelliklerine,
sosyal, ekonomik, dinî ve ahlakî yönlerine, zaman içinde ortaya çıkan aksamalara ve son
olarak modern dönemde musahipliğin imkânı hususlarına yer verilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Musahiplik, Alevilik-Bektaşilik, Alevi-Bektaşi Türkmenlerde kardeşlik
kurumu, sosyal dayanışma
URI
http://hdl.handle.net/20.500.12627/122575http://www.hbvdergisi.gazi.edu.tr/ui/dergiler/65_20130401165228.pdf
Collections
- Makale [92796]