dc.description.abstract | Fernand Léger, ressam kimliğinin yanında heykel, seramik, sinema gibi sanatın her dalıyla ilgilenmiş çok yönlü bir sanatçıdır. Kübist akıma dahil olan Section D’or grubunun parçası olmuştur. Renkleri düz sürmekte ancak hacim olgusunu da yok saymamaktadır. Onun kullandığı nesneler tüplere benzetilmektedir ve bazı çevrelerce “Tübist” olarak anılmaktadır. İlerleyen döneminde Fütürizme yakınlaşmıştır. Bazı eserleri ise Pop Art’ın öncüsü olarak görülebilir. Sanatçılığının yanında eğitimciliğe de önem vermiş, Haşmet Akal gibi Türkiye’den giden ressamlar da dahil olmak üzere pek çok sanatçının yetişmesine katkı sunmuştur.1881 doğumlu olan Léger Birinci Dünya Savaşı’na katılmış, Metz yakınındaki Argonne Ormanı’nda iki sene görev yapmış; fakat Verdun Cephesi’nde maruz kaldığı bir hardal gazı saldırısı sonrası uzun bir tedavi dönemi geçirmiştir. Askerliği boyunca skeçler çizen Léger, bu dönem sonrası yaşadıklarını tablolarına yansıtmıştır ve üslubunda değişiklikler olmuştur. “Mekanik Dönem” olarak adlandırılan bu üslubunda, modern hayat, fabrikalar, mekanik aletler ve mermiler gibi objelerin etkisiyle daha mekanik görünümlü figürler ve formlar üretmiştir. 1916 tarihli “Pipo içen Asker” ve 1917’de yaptığı “Kâğıt Oyuncuları” isimli eserleri askerlik ve hemen sonrası döneme aittir. Kâğıt Oyuncuları eserinde, hastanede ve cephede geçirdiği süre içinde yaşadıklarını ortaya koymuştur. Léger yaşadığı savaş döneminin onu halkla yakınlaştırdığını ifade etmiş ve bu dönemden sonraki üretiminin emekçilere ulaşmasını hedef edinmiştir.“Kâğıt Oyuncuları” tablosunda savaşla ilgili trajik veya savaşa dair net olarak bir şeyler anlatan doğrudan bir içerik bulunmaz. Askerlerin yüzü ve böylece herhangi bir ifadeleri de yoktur. Robota benzeyen asker figürlerinde mekanik bir estetik vardır. Gri tonlarının hâkim olduğu tablo, dar alanlarda kullanılan canlı renklerle dinamizm kazanır. Tabloda askerlerin robotlaştırılması, savaşta herkesin anonimleşmiş olduğu durumunu düşündürür; savaş makinasının birer parçası olan robotlardır.Tabloda kâğıt oynayan üç asker vardır. Soldaki büyük figürün göğsünde bir madalya, başında da Fransız askerlerinin giydiği kırmızı şapka vardır. Ortadaki asker çizgili üniformasının belli ettiği üzere bir çavuştur. En sağdaki asker ise bir miğfer giymiştir ve diğerleri gibi pipo içiyordur. Askerler bir makinanın parçaları veya robotlar gibi görünen anonimleşmiş figürlerdir fakat madalya veya pipo ile de öznel yanları olduğu hatırlatılır. Savaşın içinde dahi biraz eğlenmeye, kendilerine zaman ayırmaya hakları vardır. Fakat bu özel vakitlerinde bile üniformalarının içindedirler; savaşın ciddiyeti, hayatın her anını domine edişi bu şekilde görselleşir.***This month’s cover photo of the#SecurityPortalis French artist Fernand Léger’s 1917#CardPlayers(or Soldiers Playing Cards).Fernand Léger is a versatile artist who is interested in all branches of art such as sculpture, ceramics, and cinema, as well as being a painter. He became part of the Section D’or group, which was included in the cubist movement. He keeps the colors straight but does not ignore the volume phenomenon. The objects he uses are likened to tubes and are referred to as “Tubists” by some circles. In the following period, he got closer to Futurism. Some of his works can be seen as the pioneers of Pop Art. In addition to his artistry, he also gave importance to education and contributed to the training of many artists, including painters from Turkey, such as Haşmet Akal.Born in 1881, Léger participated in the First World War, served for two years in the Argonne Forest near Metz, but underwent a long period of treatment after a mustard gas attack on the Verdun front. Drawing sketches during his military service, Léger reflected his experiences after this period in his paintings and there were changes in his style. In this new style, which is called the “mechanical period”, he produced more mechanical-looking figures and forms under the influence of objects such as modern life, factories, mechanical tools, and bullets. His works “Pipe Smoking Soldier” in 1916 and “Card Players” in 1917 belong to this period. The Card Players revealed his experiences during the time he spent in the hospital and at the front. Léger stated that the war period brought him closer to the people and aimed that his production after this period reaches the workers.The “Card Players” does not contain any direct content about the war that tells something tragic or clearly about the war. The soldiers do not have faces and thus no expressions. Robot-like soldier figures have a mechanical aesthetic. The painting, dominated by gray tones, gains dynamism with vibrant colors used in narrow spaces. The robotization of the soldiers in the painting suggests that everyone is anonymized in war; they are robots that are part of the war machine.There are three soldiers playing cards at the table. The large figure on the left has a medal on his chest and a red cap worn by French soldiers on his head. The soldier in the middle is a sergeant, as his striped uniform shows. The soldier on the far right is wearing a helmet and is smoking a pipe like the others. Soldiers are anonymized figures that look like parts of a machine or robots, but with medals or pipes, they are also reminded to have a personal side. Even in the war, they have the right to have some fun and take time for themselves. But even in these special times, they are in their uniforms; This is how the seriousness of war, its dominance of every moment of life, is visualized. | |