dc.description.abstract | Türkiye’de 2018 yılı Ocak-Aralık döneminde 72,8 milyar TL açık veren bütçe, 2019 yılı Ocak-Aralık döneminde 123,7 milyar TL açık vermiştir. 2019 yılı Ocak-Aralık döneminde vergi gelirleri ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,3 oranında artarak 673,3 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Faiz hariç bütçe giderleri ise yüzde 18,9 oranında artarak 899,5 milyar TL olmuştur.[1] Görüldüğü üzere bütçe giderlerinin arttığı oranda bütçe gelirleri artamamakta bu durum bütçe açığının katlanarak artmasına neden olmaktadır. Bu denli fazla bütçe açıklarını borçlanmadan kapatmanın ise temelde iki yolu bulunmaktadır. Bunlardan birincisi gelirleri arttırmak diğeri ise giderleri azaltmaktır. Türkiye’nin büyüme hedeflerini gerçekleştirmek için bütçe giderlerinin azaltılması amaçlanmadığından, ki istatistiklerden görüldüğü üzere giderleri azaltmak bir yana bütçe giderleri her ay artmaktadır, bu büyük açığı kapatmadaki en büyük rol bütçe gelirlerini arttırmak amacıyla vergilere düşmüştür.Bu amacı gerçekleştirmek için 5 Aralık 2019 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda görüşülüp kabul edilen ve 07 Aralık 2019 Tarihli ve 30971 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile ihdas edilen üç yeni vergiden biri olan “Değerli Konut Vergisi” (ihdas edilen diğer vergiler; Dijital Hizmet Vergisi ve Konaklama Vergisi) ile birlikte servet vergileri eksenli tartışmalar yeniden kamuyounun gündemine yerleşmiştir. Çalışmamızın konusu da Türk Vergi Sisteminde yer alan servet vergilerinin iktisadi vergileme ilkeleri açısından uygunluğunun değerlendirilmesidir. Vergiye karşı oluşmaya başlayan tepkilerin bir sonucu olarak “Değerli Konut Vergisi”’nin uygulmaya başlanmasının ertlenmesine ve söz konusu verginin tekrar TBMM Genel Kurul gündemine getirilerek yeniden düzenlenebileceğine ilişkin kamuoyunda beklentiler oluşturulmuştur. Akademik yazında “Değerli Konut Vergisi” temel olarak; hukuki güvenlik, belirlilik, vergilemede yasallık, eşitlik ve ödeme gücü ilkeleri ekseninde eleştirilere konu olmuştur. Bu eksende servet vergileri konusunda akademik yazında artmaya başlayan tartışmalar da dikkate alınarak çalışmamızda genel olarak servet vergileri iktisadi vergileme ilkeleri temelinde değerlendirmeye tabi tutulacaktır. Yine bu bağlamda efektif, rasyonel ve adil bir vergilendirme sisteminde servet vergilerinin alması gereken yer ve şekil de tartışılacaktır.Çalışmamızda iktisadi vergileme ilkeleri Gaston JÈZE’nin “Maliye İlmi ve Fransız Malî Mevzuatı Hakkında Başlangıç Dersleri”, Fritz NEUMARK’ın “Vergi Politikası: Adil ve Ekonomik Bakımdan Rasyonel Bir Vergi Politikasının Temel Prensipleri”, Günter SCHMÖLDERS’in Genel Vergi Teorisi, Salih TURAN’ın “Vergi Teorisi ve Politikası”, Richar A. Musgrave’in “Kamu Maliyesi Teorsi” ile Anthony B. ATKINSON ve Joseph E. STIGLITZ’in “Lectures On Public Economics” eserlerinde ve OECD ile Mali Araştırmalar Enstitüsünde (Institute for Fiscal Studies) yer alan sınıflandırmalar temel alınarak ortaya konulacaktır. Bu kapsamda; Vergilemede eşitlik, genellik, berlirlilik (kesinlik), uygunluk, iktisadilik – ucuzluk, nispilik – şahsî ödeme gücüne göre vergileme, yeterlilik – esneklik, vergi hukukunun sürekliliği, vergi tedbirlerinin uygulanabilirliği, vergi tedbirlerinin tutarlılığı ile sistematik bütünlüğü ve verginin tarafsızlığı ilkeleri açıklanacaktır.Çalışmanın izleyen kısımlarında Türk Vergi Sisteminde yer alan servet vergileri sınıflandırılacak ve temel unsurları açıklanacaktır. Temel sınıflandırma servet sahipiliği üzerinden alınan Emlak Vergisi, Motorlu Taşıtlar Vergisi ve Değerli Konut Vergisi ile servet transferi üzerinden alınan Veraset ve İntikal Vergisi şeklinde yapılacaktır. Söz konusu vergiler konu, mükellef, matrah ve oran temelinde açıklanacaktır.Çalışmada elde edilmesi beklenen bulgular ise Emlak Vergisi, Motorlu Taşıtlar Vergisi, Değerli Konut Vergisi ile Veraset ve İntikal Vergisinin konu, mükellef, matrah ve oran yapısının vergilemede eşitlik, genellik, berlirlilik (kesinlik), uygunluk, iktisadilik – ucuzluk, nispilik – şahsî ödeme gücüne göre vergileme, yeterlilik – esneklik, vergi hukukunun sürekliliği, vergi tedbirlerinin uygulanabilirliği, vergi tedbirlerinin tutarlılığı ile sistematik bütünlüğü ve verginin tarafsızlığı ilkeleri temelinde değlerndirilmesi sonucu ortaya çıkacaktır.Servet üzerinden alınan vergilerin genel bütçe gelirleri içindeki payına da yer verildikten sonra söz konusu vergiler etkinlik ve adalet açısından değerlendirilerek özellike 30971 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile ihdas edilen “Değerli Konut Vergisi” bu eksende değerlendirilecektir. [1] T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı; Aylık Bütçe Gerçekleşmeleri Raporu; Aralık 2019: (Çevrimiçi) https://ms.hmb.gov.tr/uploads/2020/01/Aylık-Bütçe-Gerçekleşmeleri-Raporu-2019Aralık_V4.pdf | |