TÜRKİYE’DE SOSYAL POLİTİKA AKTÖRLERİ: Zemin ve Uygulama
Yazar
Taşcı, Faruk
Kocakaya, Muhammed Erkam
Üst veri
Tüm öğe kaydını gösterÖzet
Küreselleşme süreci ile birlikte neo-liberal ekonomi politiğin üretim, tüketim ve yönetim biçimlerini derinden etkilediği görülmektedir. Özellikle sanayi
toplumundan bilgi
toplumuna geçiş sürecini belirleyen dinamikler, kamu yönetimi
sistemlerini de gelenekten yeni paradigmaların arayışına doğru
yönlendirmiştir. Yeni kamu yönetimi yaklaşımında, (bürokratik yapı ve işleyişteki reformlarla birlikte) özel sektörün piyasa kuralları ve koşullarında sahip olduğu araç, teknik ve yöntemleri kamunun uygulama çabası görülmektedir.Bu süreçte kamu hizmetlerinin özel sektör işletmeciliği mantığı ile yeniden
yapılandırılması gündeme
gelmiş, kamusal hizmetlerin yönetişim anlayışı
ile üretim ve dağıtımı noktasında
yerel yönetimlere, iktisadi teşebbüslere, özel sektöre ve sivil kesime
kaydırılması söz konusu olmuştur.Türkiye’de ise 2000’li
yıllar itibariyle kamu yönetiminde yeniden yapılanma süreci etkisini göstermiş, mahalli
idarelerin hukuki, mali ve yönetsel güç, yetki ve sorumlulukları artırılmıştır. Kamu hizmetlerinin sunumun- da ve sosyal politikaların uygulanmasında yerelin tercihi; demokrasinin güçlenmesini, hizmetlerin etkin
ve verimli sonuçlarla
sunulmasını, ihtiyaç ve taleplerin yerinden tespitini ve küreselleşmenin beraberinde getirdiği olumsuz etkilere daha hızlı müdahale edilebilmesini sağlamaktadır. Diğer yandan
nüfusun % 77,8’i
büyükşehir olmak üzere %94’ünün belediyeler- de yaşadığı dikkate alındığında kamusal hizmetlerin ve sosyal politikaların yerel yönetim
birimlerince sunumu daha etkin
ve verimli olacaktır.yerel yönetimler, mali kaynak noktasında henüz gelişmiş AB ülkeleri kadar olmasa da bütçe fazlası verebilecek noktalara ulaşmışlardır. Artan sorumluluğun beraberinde getirdiği mali kaynak artışı
da yerel kamu hizmetlerinin ve sosyal politika
uygulamalarının daha da yaygınlaşacağının sinyalini vermesi bakımından önemlidir.Bu noktada, Türkiye’de hızlı bir şekilde ilerleyen reform veyeniden yapılanma sürecinde hız kesmeksizin toplumsal değerler ile bütünleşen, toplum- sal tabana ve talebe duyarlı, yerel demokrasiyi güçlendirecek, hizmetlerin etkinliği ve verimliliğini sağlayacak bir dizi politik ve pratik gelişmeye zemin oluşturacak ulusal bir yerel yönetişim stratejisinin hazırlanması
gerekmektedir. Zira bu gidişata çizilen istikametin insan merkezli bir yaklaşımın üzerine inşa olması kamu hizmetlerinin sunumu ve sosyal politikaların uygulanması sürecindeki korku ve tedirginlikleri aşmaya vesile olacaktır.
Bağlantı
http://hdl.handle.net/20.500.12627/26380https://avesis.istanbul.edu.tr/api/publication/1fa6f3cd-aa16-4c8a-b544-9761a5d0f815/file
Koleksiyonlar
- Kitapta Bölüm [327]