Hicri Birinci Asırda İslami İlimler
Yazar
Bulut, Halil İbrahim
Üst veri
Tüm öğe kaydını gösterÖzet
Normal
0
21
false
false
false
TR
X-NONE
AR-SA
/* Style Definitions */
table.MsoNormalTable
{mso-style-name:"Normal Tablo";
mso-tstyle-rowband-size:0;
mso-tstyle-colband-size:0;
mso-style-noshow:yes;
mso-style-priority:99;
mso-style-parent:"";
mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt;
mso-para-margin-top:0cm;
mso-para-margin-right:0cm;
mso-para-margin-bottom:8.0pt;
mso-para-margin-left:0cm;
line-height:107%;
mso-pagination:widow-orphan;
font-size:11.0pt;
font-family:"Calibri",sans-serif;
mso-ascii-font-family:Calibri;
mso-ascii-theme-font:minor-latin;
mso-hansi-font-family:Calibri;
mso-hansi-theme-font:minor-latin;
mso-fareast-language:EN-US;}
Ebû Tâlib, on yılı nübüvvet
döneminde olmak üzere tam kırk iki yıl Hz. Peygamberin hâmisi, destekçisi ve
yardımcısı olarak uzun bir hayat yaşamıştır. O, yaşadığı dönemde Haşim
oğullarının lideridir. Buna ilaveten Mekke toplumunda önde gelen, sözü dinlenen,
makam ve itibar sahibi siyasî bir önderidir. Dahası o, içinde yaşadığı müşrik
toplumun hususiyetlerini çok iyi bilen, buna göre strateji geliştirebilen ve de
dönemin edebî zevkine uygun şiirler inşat edebilen önemli bir şahsiyettir. Gerek toplum nezdindeki otoritesi, gerekse edebî
şahsiyeti sayesinde kendisini Mekke toplumuna kabul ettiren Ebû Tâlib, edebî yeteneğini Haşim oğullarını savunmada, Kâbe
ve Rabbinin yüceliğini anlatmada ve özellikle yeğeni Hz. Muhammed’in doğruluk
ve dürüstlüğünü açıklamada fazlasıyla kullanmıştır. Dahası, müşrik
liderlerin en ağır tazyiklerine rağmen Allah Elçisini yalnız bırakmamış ve onu
her zaman desteklemiştir. Böyle olmakla birlikte vefatından kısa bir müddet
sonra hakkında birçok rivayet ileri sürülen siyasî bir figür haline
dönüştürülmüş ve özellikle iman edip etmediği hususu tartışma konusu olmuştur.
Ebû Tâlib’in imanı meselesi, aslında hiç
kimsenin ilgilenmediği bir tartışma konusu değildir. Hemen her dönemde
güncelliğini koruyan bu mesele hakkında başta Şiî yazarlar olmak üzere pek çok
İslam âlimi müstakil kitap ya da risale yazmıştır. Şiiler onun mutlak anlamda
mümin bir kimse olduğunu iddia ederken Sünnî âlimler ise bazı rivayetlerden
hareketle cehennem ehlinden olduğunu dile getirmişlerdir. Aslında Ebû Tâlib,
sadece Hz. Peygamberin amcası olarak tarihteki yerini almış olsa idi, imanı
konusu belki bu kadar hararetli tartışılmayacak; iman ettiğini kabul edenler ve
etmeyenler şeklinde iki blok oluşmayacaktı. Ancak onun Ehl-i Beyt soyunu
sürdüren Hz. Ali’nin babası olması, hakkında farklı kanaatlerin ileri
sürülmesine sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır. Nitekim Emevî-Haşimî
mücadelesinde iktidarı elinde tutanlar, Ali ve taraftarlarını kötülemenin bir
aracı olarak Ebû Tâlib’i hedef seçerken Şiîler de Hz. Ali’ye ve dolayısıyla
imamet doktrinine halel gelmemesi için Ebû Tâlib’in imanı konusuna ayrı bir
ehemmiyet vermişlerdir. İşte bu bildiride ilk dönemden bu yana ciddi bir
tartışma konusu olan Ebu Talib’in imanı konusu ele alınacaktır. Öncelikle
hayatı, şahsiyeti ve özellikle Hz. Peygambere destek olması ve Müslümanları
korumaya çalışmasına dair tarihi bilgiler verilecek, bilahare Sünnî-Şiî
polemiğinde ileri sürülen lehte ve aleyhte deliller ortaya konulacaktır. Son
olarak mezheplerin teşekkül sürecinde Ebû Tâlib’in nasıl istismar edildiği hususu
örneklerle izah edilecektir.
Bağlantı
http://hdl.handle.net/20.500.12627/1972https://avesis.istanbul.edu.tr/api/publication/9e812b2e-c3aa-4ad8-97dd-357f5cbba686/file
Koleksiyonlar
- Kitapta Bölüm [327]