Türkiye Risk Raporu 2022
Özet
İlk risk raporu çalışmasını yaptığımız 2020 yılı geride kalalı çok olmadı ama çoğunluğumuzun 2020 yılını ve pandemi gündemini hızla unutmak istediğinden emininim. Geçen yıl yayınlanan 2021 yılı risk raporunda yer alan ilk sıradaki risklerinin tamamının realize olması kamu kesimi başta olmak üzere şirketler, toplum ve birey açısından son derece zor günlerin yaşanmasına neden olmuştur. Bu noktada risklerin realize olmasına paralel yaşanan zorlukların sosyal hayat ve toplum dinamikleri üzerinde bir kırılmaya neden olacağı öngörüsünü de yapabiliriz.Türkiye Risk Raporu serisinin 3. yılı olan 2022 yılı raporunu paylaşmanın mutluluğu içindeyiz fakat diğer yandan rapor dönemi 2022 yılı belirsizliklerinin ajandalarımızı doldurduğu günlere denk geldi. Geçmiş yıllardan farklı olarak bu yıl rapor içeriğinde iklim değişikliği, stres ve psikoloji, emtia analizi, göç ve mülteci değerlendirmeleri özel bölümler olarak yer almaktadır.Pandemi koşullarının devam ettiği, emtia fiyat hareketliliğinin neredeyse kalıcı hale dönüştüğü, çip temin problemlerinin başta otomotiv olmak üzere pekçok sektörü etkilediği, navlun fiyatlarında aşırı dengesizliklerin maliyetleri yukarı çektiği, döviz kur hareketliliğinin hızlandığı, enerji temin problemlerinin kendisini hissettirdiği, tedarik krizlerinin devam ettiği, orman yangınları ve sel felaketlerinin ciddi zarar verdiği ve iklim değişikliğinin her an kendisini hatırlattığı 2021 yılını geride bırakıyoruz.Aslında bu hareketliliklerin başlangıç noktasında kısmen pandemi olsa da büyük fotoğraf Çin’in Amerika ve NATO üyesi ülkeler tarafından bloklanması ve transatlantik stratejisi çerçevesinde okunmalıdır.Çin’e yönelik bu politikalar devam ettiği sürece de emtia fiyat oynaklıkları, çip temin problemleri, navlun fiyatlarında oynaklık, enerji krizi kaynaklı üretim kapasitelerindeki düşme dahil pekçok riskin süreklilik kazanacağı öngörülebilir. Bu öngörü doğaldır ki transatlantik stratejisine Çin’in cevabı olarak değerlendirilmelidir. “Big Reset” kavramı da yine bu analize dahil edilmelidir.Global dinamikleri Türkiye özelinde değerlendirdiğimiz takdirde ise döviz kur hareketliliği ve emtia kökenli fiyat oynaklıklarının ciddi anlamda makro ekonomi göstergelerini olumsuz etkilediğini, pandemi ile birlikte ortaya çıkan barınma problemleri dahil olmak üzere, bireylerin finans kesimine olan borçlarının aşırı yükseldiği son olarak da başta enflasyon olmak üzere pekçok faktöründe geçim sıkıntısını her gün artırdığı bir dönemden geçmekteyiz.Bütün bunları yaşarken bir de yıl içinde meydana gelen Afganistan kaynaklı göç dalgası neredeyse Dünyanın pek çok coğrafyasından insanı misafir olarak ağırlayan Türkiye için dahi süreci yönetilemez noktalara ulaştırmış durumdadır.Bu çalışmanın temel hedefi ulusal düzeyde kamu kesiminin ve özel sektörün karşılaşabileceği anahtar risklerin tanımlanması ve değerlendirilmesidir. Bu çalışma sonuçları itibarıyla işletmelerin üst yönetimine ve kamu kesimi yöneticilerine kurumsal stratejilerinin oluşturulması ve güncellenmesi aşamasında rehber dokuman olma hedefindedir.Bu raporun verileri anket yöntemiyle toplanmış, 483 kişi katılım sağlamış ve 472 tanesi değerlendirmeye dahil edilmiştir. Ağırlıklı olarak finans uzmanları, risk yönetimi uzmanları ve denetim uzmanları olmak üzere üst düzey yöneticiler ve Yönetim Kurulu pozisyonundaki profesyoneller ankete katılım sağlamışlardır.
Bağlantı
http://hdl.handle.net/20.500.12627/181317https://avesis.istanbul.edu.tr/api/publication/fea3c09e-106a-404f-bb52-fb76690acf94/file
Koleksiyonlar
- Diğer Yayınlar [134]