Kur’an’ın Nüzulünün 1400. Yılı Anısına Kur’an Özel Sayısı
Özet
Bu çalışmada Kur’an’ın nüzul aşamaları işlenerek, bu aşamalarda Kur’an’ın yaşadığı değişimin, tercümeyle ilgisi kurulmaya çalışılmıştır. Kur’an’ın Levh-ı mahfuzda oluşumu, daha sonra melek Cebrail’e intikali, oradan da Hz. Peygamber’e inzali aşamaları ve bunlara dair âlimlerimizin verdiği detaylı bilgiler, onun bu süreçte “mana” olarak değil, fakat “şekil” olarak değişim geçirdiğini göstermektedir. Bu değişim süreçlerinin her birinde Kur’an, daha fazla okunur, bilinir, anlaşılır olmuştur. Önceleri yalnız ilahi bilgi vaziyetindeyken, daha sonra melekler ona muttali olmuş ve nihayet insanlık onu okur, bilir ve anlar olmuştur. İşte bu süreçlerin hepsi, bu çalışmada birer “tercüme” olarak değerlendirilmiştir; zira bir metnin başkaları tarafından bilinir, anlaşılır hale getirilmesi de tercümenin manaları arasında yer almaktadır ve bu “dil içi tercüme”, yani “bir dilin kendi içinde yapılan tercüme” diye bilinmektedir.
Çalışmada ayrıca, Kur’an’da önceki milletlere, peygamberlere, hatta insan dışı varlıklara ait pek çok konuşma örneklerinin verildiğinden bahisle, esas itibariyle Arapça olmayan bu diyalog ve konuşma örneklerinin birer “tercüme” olduğu üzerinde durulmuştur.
Bu çalışmayla, gerek Kur’an’ın nüzul aşamalarında yaşadığı sürecin, gerekse içinde daha önceki millet ve peygamberlere ait konuşmaların Arapça olarak verilmesinin, Kur’an’ın kendi iç dinamikleri içinde tercüme hareketinin mevcudiyetini gösterdiği ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Koleksiyonlar
- Kitapta Bölüm [13988]