• Türkçe
    • English
  • Türkçe 
    • Türkçe
    • English
  • Giriş
Öğe Göster 
  •   Açık Erişim Ana Sayfası
  • Avesis
  • Dokümanı Olmayanlar
  • Bildiri
  • Öğe Göster
  •   Açık Erişim Ana Sayfası
  • Avesis
  • Dokümanı Olmayanlar
  • Bildiri
  • Öğe Göster
JavaScript is disabled for your browser. Some features of this site may not work without it.

İstanbul’un Kültürel Sermayesine Hemşehri Derneklerinin Katkısı

Yazar
ADIGÜZEL, YUSUF
Üst veri
Tüm öğe kaydını göster
Özet
Bu bildiride “kültürel sermaye” kavramı, hemşehri derneklerinin mevcut kültürel sermaye’ye nasıl ve ne şekilde baktıkları, ayrıca hemşehri derneklerinin kültürel sermayeyi 'yeniden üretme' ve tüketme biçimleri incelenecektir. Yoğun göçlere sahne olan İstanbul, Anadolu'dan gelen nüfus ile kapital anlamında gelişirken, mevcut kültürel sermayesini koruma anlamında bir o kadar sorunlara boğulmuştur. Göçler dahilinde kentin kültürel farklılık alanları artmakla beraber, kententegrasyonu (mimari, dilsel, gündelik hayat, vs) politikaları, kentsel denetim ya da kentsel otorite sağlanamamıştır. Kent kültürüne ilişkin farklılaşma, ahenkli bir kentsel birlikten çok, karmaşa ya da kaotik bir yapılanmaya dönüşmüş, kentin yeniden üretimi sağlanamamıştır. On yıllardır bu kentte ikamet ediyor olmasına rağmen, Anadolu’dan İstanbul’a gelenlerin önemli bir kısmı, 'kent bir tarafa, biz bir tarafa' dercesine kentsiz kentleşme sürecine dahil olmuşlardır. Sosyal dayanışma anlamında hemşehri dernekleri oldukça önemli bir dayanışma tipi sergilemekle beraber, kentsel yaşama örgütlenmesi anlamında kendi seslerini duyurmak bir yana, böylesi bir sivil talep de dahi bulunmayarak, kentin sivil yapılanma sürecini de ağırlaştırmışlardır. “Kentim İstanbul” projesi çerçevesinde IBB tarafından yapılan bir araştırma, İstanbul’a Anadolu’dan gelenlerin yüzde 29’unun hayat tarzını, yüzde 51’inin şivesini değiştirmediğini göstermektedir. Hemşehri derneklerinin faaliyetleri, kendi yörelerinin değerlerini yaşatma anlamında yerel unsurlarla daha çok tanımlanabilir gibi görünse de, gerçek olan kente rağmen, yeni dayanışma alanları kurmaktır. Dayanışma kentlerin bir noktada sosyal eksikliğidir ve hemşehri dernekleri bu eksiği bir şekilde kapatmaktadır, ancak kültürel sermaye olarak bakıldığında dernekler üretici olmaktan çok tüketici konumundadırlar. Bu çalışma, İstanbul’da faaliyet gösteren 10 farklı hemşehri derneğindeki yönetici ve üyelerle derinlemesine mülakatların bir sonucunu yansıtmakta ve araştırma ile derneklerin; “önce İstanbul’a, sonra küresel dünyaya adapte olmaya katkılarını”, “kültürel sermaye kapsamında değerlendirilebilecek ne tür etkinlikler yaptıklarını”, “kültürel, ekonomik ve/veya kültürel sermaye dayanışmasının hangisini daha ön plana çıkardıklarını”, “bu derneklerin bir sivil toplum kuruluşu mu yoksa bir itaat grubu mu olduklarını” tartışmaktadır.
Bağlantı
http://hdl.handle.net/20.500.12627/86065
Koleksiyonlar
  • Bildiri [64839]

Creative Commons Lisansı

İstanbul Üniversitesi Akademik Arşiv Sistemi (ilgili içerikte aksi belirtilmediği sürece) Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

DSpace software copyright © 2002-2016  DuraSpace
İletişim | Geri Bildirim
Theme by 
Atmire NV
 

 


Hakkımızda
Açık Erişim PolitikasıVeri Giriş Rehberleriİletişim
sherpa/romeo
Dergi Adı/ISSN || Yayıncı

Exact phrase only All keywords Any

BaşlıkbaşlayaniçerenISSN

Göz at

Tüm DSpaceBölümler & KoleksiyonlarTarihe GöreYazara GöreBaşlığa GöreKonuya GöreTürlere GöreBu KoleksiyonTarihe GöreYazara GöreBaşlığa GöreKonuya GöreTürlere Göre

Hesabım

GirişKayıt

Creative Commons Lisansı

İstanbul Üniversitesi Akademik Arşiv Sistemi (ilgili içerikte aksi belirtilmediği sürece) Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

DSpace software copyright © 2002-2016  DuraSpace
İletişim | Geri Bildirim
Theme by 
Atmire NV