Mehmet Akif’in Şiirlerinde Ağlama
Özet
Mehmet Akif; ilmi, şairliği, fikir ve dava adamlığı gibi pek çok yönleri olan önemli bir şahsiyettir. Böyle bir şahsiyetin hayatını, fikirlerini, karakterini ve ruh dünyasını etraflıca bilmeden doğru tahlillerde bulunmak oldukça zordur. O nedenle Akif’le ilgili yapılacak çalışmalarda bilhassa tarih, ilahiyat, sosyoloji ve psikoloji bilimlerinden geniş ölçüde yararlanmak gerekir. Bu çalışma, Akif’in şiirlerindeki “ağlama” motifini, psikolojisini de hesaba katarak tahlil etmeyi amaçlamış ve şu neticelere varmıştır. Akif, muasırı şairlerin hepsinden daha yerli ve daha samimi olması yönüyle Türk milletinin vicdanını temsil eder. O nedenle felaketlerin yaşandığı bir devirde herkes ağlarken, onun ağlamaması düşünülemez. Dostlarının şahidi olduğu ve şiirlerine akseden damlalar ise, kaynayan ruhunun dışa taşan ve engel olunamayan katreleridir. Aslında Akif’in felsefesine göre maddî ve manevî felaketlerden kurtulmak için sırasıyla elle, dille ve kalple mücadele etmek gerekir. Fakat Akif, hayatının hiçbir döneminde rahatsız olduğu hususları elle düzeltebilecek, idealize ettiği pozisyonları ikame edebilecek bir imkana/kudrete sahip olamadığı için genellikle son iki şıkkı tercih etmiştir. Fakat bütün hayatı boyunca yazıp çizdiği, okutup anlattığı halde bu noktada da çok başarılı olduğu söylenemez. Onun için son çare olarak beğenmediği şeylere karşı kalben buğzetmeyi, üzülüp ağlamayı tercih etmiştir.
Koleksiyonlar
- Makale [92796]