Dinar ve Dirhem Tedavülünün Adedi Hale Gelmesi
Özet
Toplumsal hayatta bir alışveriş işleminden bahsedildiğinde akıllara ilk olarak bireşyanın para ile alım-satımı gelmektedir. Zihinlerde canlanan bu işlemin en yaygın işlemçeşidi olması bu anlayışa mesnet teşkil etmektedir. Alım satım işlemlerinde ilk elden aklagelen paranın mahiyeti, değeri, değişimi tarihi süreçte çokça değişmiş ve hala değişmektedir.Bu değişim pek çok çalışmaya yine birçok farklı açıdan konu olmuştur. Çalışmada bizimdeğineceğimiz kısım ise paranın ayni değerinden bahsedildiği dönemlerde paraların adetolarak değişimidir. Bu değişim, mezheplerce kabul edilmiş olan "altın ve gümüş paralarınveznen mübadele edilmesi" temel kabulünden "adet olarak mübadele" edilebilmesikabulüne geçişi ifade etmektedir. Hanefi mezhebinde altı eşya hadisi dolayısıyla altın vegümüş vezni olarak ribevî mal kategorisinde değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme, faizyasağının gelişinden itibaren değişime uğramaksızın asırlarca devam etmiştir. Muhtasar,metin, şerh, haşiye, risale gibi pek çok yazın türünde bu genel kabul aktarılmaktadır. Nas ilebelirlenen ribevî malların (altın, gümüş, tuz, hurma, arpa, buğday) veznî-keylî olmasınoktasında yine nasta bir belirleme varsa bu hükmün ebedi olarak aynı şekilde (vezni iseveznî, keylî ise keylî olarak) kalacağı mezhepte kabul edilen görüştür. Çünkü eşitliğin ancaknasta belirlenen şekilde sağlanacağı düşünülmekteydi. Yine zikri geçen bu yazınlarda KanuniSultan Süleyman dönemi müelliflerinden Sâʿdi Çelebi (ö. 945/1539) ile genel kabulde birfarklılaşma olduğu fark edilmiştir. Bu farklılaşmanın dinar-dirhem paraların vezni olmaktançıkıp adedi sayılması yönünde olduğu söylenebilir.
Koleksiyonlar
- Bildiri [64839]