Kişisel Verilerin Kaydedilmesi Suçu
Özet
Bilişim alanındaki gelişmeler ve bu gelişmelerin kullanıma sunduğu araçlar, bilgiye ulaşım ve bilginin depolanması bakımından büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Ulaşılan ya da depolanan bilgiler üzerinde işlemeler ise bilgiler üzerinden bireylerin özel hayatlarına müdahale edilebilmesine de imkan sağlamaktadır. Önceleri özel hayatın gizliliği kapsamında kabul edilen bu bilgilerin daha sonradan kişisel veri kavramı altında düzenlenmesi yolu tercih edilmiştir. Ulusal ve uluslararası düzenlemeler bu anlayış çerçevesinde şekillendirilmektedir. Ülkemizde kişisel verilerin korunmasına yönelik ilk düzenlemeler 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda görülmüştür. Bu düzenlemelerin arka planında Türkiye’nin de taraf olduğu 1981 tarihli Kişisel Nitelikteki Verilerin Otomatik İşleme Tabi Tutulması Karşısında Şahısların Korunmasına Dair Sözleşme yatmaktadır. Kişisel verilerin anayasal düzeyde bir hak olarak kabulü ise 2010 yılında yapılan değişikliği ile sağlanmıştır. TCK m.135’de düzenlenen kişisel verilerin kaydedilmesi suçunda suçun konusunu teşkil eden kişisel verinin tanımı konusunda esasında kesin bir belirleme yapmak mümkün değildir. Suçun konusunun kişisel veri niteliğinde olması yeterli olup, kişisel veri 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda Kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi olarak tanımlanmıştır. Bu tanıma göre de bir gerçek kişi ile ilişkili ve onu tanımlayıcı her bilgi kişisel veri olarak kabul edilmektedir. Bu kapsamda çalışmamızda güncel bir tartışma olan aşılanma bilgilerinin de kişisel veri olup olmadığı değerlendirilecektir. Normal 0 false false false TR JA X-NONE /* Style Definitions */ table.MsoNormalTable {mso-style-name:"Table Normal"; mso-tstyle-rowband-size:0; mso-tstyle-colband-size:0; mso-style-noshow:yes; mso-style-priority:99; mso-style-parent:""; mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt; mso-para-margin-top:0cm; mso-para-margin-right:0cm; mso-para-margin-bottom:8.0pt; mso-para-margin-left:0cm; line-height:107%; mso-pagination:widow-orphan; font-size:11.0pt; font-family:Calibri; mso-ascii-font-family:Calibri; mso-ascii-theme-font:minor-latin; mso-hansi-font-family:Calibri; mso-hansi-theme-font:minor-latin;} Suç tipi bakımından önem taşıyan diğer nokta ise suçun hukuka aykırılık unsuru bakımından ilgilinin rızasıdır. Kişinin kişisel verilerin kaydedilmesine yönelik verdiği rızanın geçerliliği ile verdiği rızanın kapsamı, TCK m.136’da düzenlenen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu ile bağlantılı olarak değerlendirilecektir. Yine çalışmada suçun özel görünüş biçimlerinden içtima başlığında kişisel verilerin kaydedilmesi suçu ile özel hayatın gizliliğini ihlal suçu arasındaki ilişkinin ileri sürülen görüşler çerçevesinde incelenmesi amaçlanmaktadır.
Koleksiyonlar
- Bildiri [64839]