Deprem-Zemin Ve Kentsel Planlama Etkileşimi: Jeofizik Ve Geoteknik Faktörlerin Bütüncül Kullanımı İçin Bursa (Nilüfer, Osmangazi And Yıldırım) Örneği
Özet
Bu çalışmanın temel amacı, Bursa kenti Merkez İlçelerinin kentsel planlama bağlamında jeofizik ve geoteknik verinin bütüncül kullanımını sağlamaktır. Bu bağlamda çalışma alanı için ilk olarak deprem tehlike analizi (Posion olasılık dağılımı kullanılarak) yapılmıştır. Bu analiz kullanılarak tasarım depreminin büyüklüğü ve ivmesi çeşitli azalım ilişkileri kullanılarak belirlenmiştir. Çalışma alanı Bursa-Merkez, Osmangazi, Yıldırım Kestel ve Gürsü İlçelerini kapsamaktadır. Bursa ili akarsuların taşıdığı blok, çakıl, kum ve silt gibi detritik malzeme ile kaplanmıştır. Neojen ve Alüvyon birimlerden oluşan ilçede sedimanter tabaka kalınlığının fazla olması nedeniyle birçok zemin problemini de beraberinde getirmektedir. Tarihte oluşmuş deprem olguları üzerine dokümanlar zemin (site) tepkisi üzerine modern jeofizik veri analizleri bize göstermiştir ki depremlerin hasar dağılımı üniform değildir ve yerel zemin koşulları ile değişmektedir. Çalışmamız deprem nedeniyle oluşacak zemin etkisi sözü edilen Bursa ilinin merkez ilçelerine kapsayacak alan etkisinin araştırılması üzerine odaklanmıştır. Bölge için Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmış olan mikrobölgeleme bazlı çalışmada bölgeye ait birçok zemin problemi gözlenmiş fakat zemin büyütme etkisi ve zemin sınıflamasına yönelik çalışmalar eksik kalmıştır. Bu proje kapsamında bölgede daha önce yapılmamış olan Yüzey Dalgası Analizi Yapay kaynak (MASW), Doğal Kaynak (MAM) ölçümleri yapılacak Vs30 (ilk 30 metre) kayma dalgası hızı belirlenmiştir. Bu amaçla 100 noktada MASW-MAM ölçümü alınmıştır. Ölçümler Seisimager veri analiz program ile değerlendirilmiş ve bölgenin 30 metrelik kayma dalga hız modeli ortaya çıkarılmıştır. Çalışmanın üçüncü aşamasında, Bursa Büyükşehir Belediyesinden elde edilen geoteknik veriler bölgedeki zeminlerin sıvılaşma potansiyelinin değerlendirmesi amacıyla kullanılmıştır. Bölgede yer alan zeminlerin sıvılaşma potansiyeli iki faklı yaklaşımla (Sıvılaşma Potansiyeli indeksi (PL) ve Sıvılaşmaya bağlı beklenen olası oturmalar) deprem senaryo ivme ve magnitüt değerleri kullanılarak değerlendirilmiş ve haritalanmıştır. Çalışmanın son aşamasında geoteknik ve jeofizik veriler bütüncül olarak kent planlamaya baz olacak biçimde değerlendirilmiş ve bölgenin olası bir deprem anında zeminlerde oluşabilecek tehlike düzeyleri yüksek, orta ve düşük seviyeler olarak ayrılmıştır. Bu çalışma İstanbul Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Biriminin 5582 ve YADOP-670 no’lu projeleri desteklenmiştir.
Koleksiyonlar
- Bildiri [64839]