Enerji Temelli Almanya-Rusya İlişkilerininTürkiye-Rusya İlişkileri İle Karşılaştırılması
Özet
SSCB’nin dağılması sonrasında ortaya çıkan devletlerden biri olan Rusya Federasyonu kendisini diğer Birlik devletlerinden farklı olarak SSCB’nin doğal ardılı olarak konumlandırmıştır. Bunu gerçekleştirerek hem Rus İmparatorluk hem de SSCB döneminin güçlü mirası üzerinden bir Rus devleti tanımlamayı hedeflemiş, ayrıca Avrupa içerisindeki Sovyet fobisinden korunarak yeni bir süreç başlatmak için de özel bir çaba gösterilmiştir. Bu çerçevede planlı ekonomiden “kendine özgü de olsa” liberal bir ekonomiye geçilirken ülkenin ekonomik lokomotifi olarak öne çıkan enerji kaynaklarının Batı ile geliştirilecek ilişkilerde temel çıkış noktası olması sağlanmıştır. Gelişmiş ekonomilerin yüksek enerji ihtiyacını güvenilir ve sürdürülebilir şekilde karşılamak isteyen Avrupa Birliği için Rusya önemli bir tedarikçi olarak öne çıkmıştır. Zamanla Gürcistan ve Ukrayna krizleri nedeni ile Rusya ile bu derece yakın ilişkiler içinde olmak AB için eleştirel bir hale gelse de AB’nin kurucu ülkelerinden Almanya, Rusya ile çok daha grift ilişkiler geliştirmekten çekinmemiştir. Almanya ile Rusya arasında giderek güçlenen ve çok boyutlu bir hal alan ilişkiler kendisini Rusya’nın NATO, DTÖ ve AB ile ilişkilerinde Almanya’nın desteğini almak üzerinde göstermiştir. Aynı zamanda Almanya Rusya’nın önemli bir ticari partneridir. Tüm bu ilişkileri göz önünde tutarak Türkiye-Rusya ilişkilerine eğildiğimizde ise aynı karşılıklı kazanç durumunun geçerli olmadığını görmekteyiz. Almanya-Rusya ilişkilerinde her iki tarafın da çıkarına bir ilişkiler örüntüsü olduğu değerlendirilebilir Türkiye’nin Rusya’ya özellikle enerjide tek kaynak ülkesi olarak bağımlılığını dengeleyici bir yapı henüz mevcut değildir.
Bağlantı
http://hdl.handle.net/20.500.12627/138777https://drive.google.com/file/d/1nR4h13DQimyKtDR4qr8Z32_LyiLavg-g/view
Koleksiyonlar
- Bildiri [64839]